34,8003$% 0.33
36,8766€% 0.16
44,4904£% 0.28
2.954,25%0,68
2.637,71%0,25
10.083,67%1,49
“Hoşgeldiniz. Sizi şöyle alayım lütfen” diyerek eliyle koltuğu işaret etti doktor. Masadan Ayped’ini alıp karşımdaki koltuğa da o kuruldu.
“Buyrun sizi dinliyorum. Şikayetiniz nedir?” demesini bekliyordum, fakat doktor öylece oturmuş bana bakmaya devam ediyordu. Uzun bir süre ikimiz de konuşmadan bekledik. Meğer psikiyatristlerin bir yöntemiymiş. Hastanın lafa girmek için ne kadar süre beklediği ve ilk cümlede kullandığı kelimelerin seçimi teşhiste önemli bir veriymiş.
Sessizlik gereğinden fazla uzayınca “Feysbuk’ta profilinizi inceledim” diye bodoslama girdim lafa. Doktorun gözleri açıldı. Belli ki “Yükseklik korkum var, Özgüven sorunu yaşıyorum” ya da “Gelecekle ilgili hiç bir planım ve umudum kalmadı” gibi alışkın olduğu bir giriş bekliyordu. Şaşkınlığını gizlemeye çalışarak “Devam edin lütfen” dedi ve Ayped’in yan tarafında mıknatısla tutturulmuş kalemi alıp bu veriyi not aldı.
“Bunun için beni suçlamayın. Bu kadar kolay ulaşılabilir olmasına izin veren Zuckerberg’i suçlayın” diye devam ettim. Doktorun bakışı Parkinson yüzünden titreyen sol elime yöneldi ve bunu da notlarına ekledi hemen.
“Paylaştığınız bir videoda çok güzel gitar çaldığınızı gördüm… Bana lazım olan da buydu”
Doktor oturduğu yerde hafifçe kıpraşarak hala onun özel hayatıyla ilgili konuşuyor olmama tepki gösterdi.
“Melek Dokunuşunu biliyor musunuz?” dediğimde elindeki Ayped’i masaya bıraktı ve bana doğru eğidi. Şimdi ilgisini çekmiştim işte…
Gitardan temiz bir ses çıkması için gitarın sapındaki tellere parmakla bastırıp teli belli aralıklarla dizilmiş metal perdelere değdirmek gerekiyor. Aksi taktirde yumuşak parmakla temasta olan tel yeterince titreşemediği için tamamen yanlış bir nota çıkaracaktır. Fakat tele çok hafif ve çok kısa süre dokunup aynı anda pena ya da tırnakla teli titretirseniz çok değişik bir ses çıkarabilirsiniz. Bunu yapmak çok zordur. Sol elin parmağı tele mümkün olduğunca en hafif şekilde temas halindeyken pena ile o tele dokunduğunuz anda, ne yarım saniye önce ne yarım saniye, sonra tam o esnada sol elin parmağını o telle temasını kesmek gerekiyor. Bunu başardığınızda çaldığınız notanın kendisi değil de başka bir boyuttan gelen yankısı gibi bir ses çıkıyor.
O kadar zor bir dokunuştur ki bu, en baba gitaristlerden Eric Clapton bile konserlerinde bir ya da iki kere bu sesi çıkartmaya cesaret edebiliyor. Çünkü en ufak bir hatada çok belirgin bir şekilde yanlış nota çıkıyor.
İşte bu dokunuşa “Melek Dokunuşu” deniyor.
Normalde çalınan parçaya hiç bir katkısı yoktur bu sesin. Ritm değil, melodi değil, solo desen hiç değil. Çünkü iki ya da üç notadan fazlasını peşpeşe hatasız çıkaracak bir gitarist henüz dünyaya gelmedi. Gelseydi duyardık. Bu ses sadece gitaristlerin aralarındaki bir ustalık gösterisi olarak kullanılıyor. Dinleyici için çok şey ifade etmez. Hatta iyi bir gitarist değilse farkına bile varmaz dinleyici bu sesin.
Neyse biz terapiye geri dönelim.
Doktor karşısındakinin bir “Danışan” olduğunu unutup gitar muhabbetine girdi. ”Bilmez miyim? Bir kaç kere o sesi çıkartmayı başarmıştım gitarımdan… Anladığım kadarıyla siz de gitar ça…” gözleri titreyen sol elime takıldı. “Özür dilerim” diye tamamladı cümlesini.
“Önemli değil. Ben de tam bu konuya gelecektim. Yaklaşık dört yıldır var bende bu Parkinson hastalığı. Koronadan hemen önce Sırbistan’dayken bir arkadaşımın önerisi üzerine Akupunktur yaptırmaya gitmiştim. Koluma onlarca iğne batırıp bu iğnelere hafif doz elektik verdiler. Oradan çıktığımda elimdeki titreme durmuştu. İşe yaradı diye sevinmiştim fakat akşama doğru elim eski haline döndü.
Bir kaç gün sonra küçük kızıma müzikle haşır neşir olsun diye aldığım ucuz akustik gitarla oynuyordum. Sol elimin güçsüzleşen parmaklarıma egzersiz olarak arada bir yaparım bunu. Birden parmaklarımda bir karıncalanma hissettim. Kısa sürdü bu his. Peşinden parmaklarımda kramp benzeri bi kasılma oldu. Bu kasılma esnasında gitardan Melek Dokunuşu sesi çıktı. Tekrar denedim yine oldu. Bu defa peşpeşe kaç kere yapabilirim diye denemeye kalkınca aralıksız yaklaşık otuz saniye hiç hatasız melek dokunuşu yapabildiğimi gördüm. Eric Clapton’un peş peşe üç defa yapabildiği bir şeyi yüzlerce kez yapabiliyordum… Akupunktur elimdeki sinirlere ne yaptıysa artık…”
“Bu harika bir şey!” diye lafa girdi doktor. Sonra “Yani Parkinson hastalığınızın olması değil, Melek Dokunuşu’nu yapabiliyor olmanız harika…” diye düzeltti.
“İşte asıl sorun da burada doktor. Ben gitar çalmasını bilmiyorum.”
“Oysa bu anlattıklarınız gitara yabancı biri olmadığınızı gösteriyor”
“İyi bir dinleyiciyim sanırım”
Kısa bi sessizlikten sonra “Öğrenebilirsiniz” dedi doktor.
“Onlarca defa gitar kursuna gittim. Bendeki tam anlamıyla sıfır yetenek. İki akor ve Deep Purple’ın Smoke On The Waterp parçasının girişini tek telle çalmaktan öteye gidemedim.”
Doktor ayağa kalktı ve “Hemen dönücem” diyerek odadan çıktı. Çok geçmeden elinde bir gitarla döndü. Gitarı bana uzatıp “Rica etsem, bir kez de burada deneyebilir misiniz?” dedi kibarca. Anlattıklarım gerçek mi yoksa kafamda yarattığım hayaller mi diye görmek istiyor anladığım kadarıyla.
“Gitar çalmayı bilmediğimi söyledim size.” diye gitarı almayı reddettim.
“Gitar çalmanızı istemiyorum. Sadece Melek Dokunuşu’nu kesintisiz yapabildiğiniz kadar yapmayı deneyin. Buna şahit olmak istiyorum” dedi.
“Peki” dedim ve gitarı aldım. Bir iki başarısız denemeden sonra Melek Dokunuşu’nu yakaladım ve kesintisiz doğru sesler çıkartmaya başlamıştım ki ilk hatamı yapıp duraksadım. Evdeki denemeye kıyasla çok kısa sürmüştü. Yaklaşık beş saniye…
Bu kadarı bile doktorun ağzının açık kalmasına yetmişti…
“Çok normal… lütfen tekrar deneyin”
İkinci denemem daha da kısa sürdü. Bi daha deniyim dedim, bu defa hiç yapamadım. O an anladım akupunkturun yan etkisiymiş ve geçiciymiş.
O günkü seansı rock müzik muhabbeti ve “Ben gitar çalmasını biliyor olsaydım Melek Dokunuşlu bir gitar solosu kaydettiğimde neler olurdu?” konulu geyik çevirdik.
Kısacası kıl payı Rock tarihine geçmeyi kaçırdım…
En azından beş saniye de olsa yapabildiğime şahit olan biri var.
Mehmet İlhan’dan aksiyon: KURBAN OLDUĞUM
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.