34,2655$% 0.32
37,6264€% -0.42
45,0220£% -0.02
2.914,23%-0,04
2.646,68%-0,34
9.109,34%2,37
Sergen Yalçın; altyapıdan itibaren gözlem altındaydı. Bizim spor yazarı olarak tanıdığımız ekonomist Deniz Gökçe özel olarak Beşiktaş alt yapı maçlarını izlemeye gittiğini yazardı köşesinde. Sergen Yalçın, beklendi; beklendiğine değdi…
Rıdvan Dilmen; Muğla, Bolu ve Sarıyer… İsmini yavaş yavaş duyurdu; Sarıyer’den ayrılırken paylaşılamayan adam oldu. 1988-89’da Fenerbahçe 103 golle şampiyon olurken Rıdvan Dilmen o sezonun efsanesi oldu, Türkiye’nin en iyi sezon performanslarından birini yaşadı.
Arda Turan; Galatasaray altyapısı ve genç milli takımların yıldızıydı. 2004-05’te 2 resmi maç yapıp ertesi sezon Manisa’ya kiralandı. Namının tüm Türkiye’ye yayılması için Boleslav maçının santrası beklendi. Spektaküler futboluyla izleyenleri büyüledi.
Emre Belözoğlu, 1992 yılında gazetelere manşet oldu; vitrine çıkışı 1996-97 sezonunun son haftasında oldu.
Sergen Yalçın, Rıdvan Dilmen, Arda Turan, Emre Belözoğlu… Türk futbolunun sayısız yeteneklerinden sadece birkaçı. Oynadıkları dönemlerde özel seyircileri olan isimlerdi. Her birinin ayrı ayrı TOP dönemleri oldu ancak başlangıçları, çıkışları, etkisi, ülkede isimlerinin hızlı bir şekilde yayılması Okan gibi değildi… Okan; tıpkı şarkıcı Mirkelam’ın bir gecede patlaması gibi Türk futboluna bir anda giriverdi.
17 Mayıs 1992’de Galatasaray ligin son haftasında Bakırköyspor’u konuk etti. Avrupa’ya veda edilmiş; şampiyonluk halatı çoktan bırakılmıştı. Mustafa Denizli Galatasaray’dan ayrılırken son kıyağını yapıyor, Okan’ı 11’de sahaya dürüyordu. Okan, ligin son maçında ilk kez sahadaydı. Sezon içerisinde abisi Fuat nedeniyle sık sık gittiği Şenlikköy’de antrenman yaptığı büyüklerine 2 gol atmıştı. Türk medyası henüz onu tanımadığı, mevkisini bilmediği için “Galatasaray yeni Tanju’yu buldu” bile demişti….
Okan’ın o 2 golünden sonra Fenerbahçe’de dönemin futbol şube sorumlusu Aziz Yıldırım, Okan’ı Fenerbahçe’ye transfer etmek istedi. Sarı-lacivertli kulüpteki kongre süreci transfere engel oldu. Okan, A Genç Milli Takım’la şampiyon tamamlayacakları Avrupa Şampiyonası için Almanya’ya gidince Fenerbahçe defteri de açılmadan kapandı.
Okan, Avrupa Şampiyonası sonrası İstanbul’da ilk kez sahaya TSYD Kupası’ndaki Beşiktaş maçıyla çıktı. 2 gol attı, Galatasaray 3-2 kazandı. O günlerde, golleri değil çalımları, sürati, saçları hafızalara kazındı. Artık Tanju olmaktan sıyrılıp Rıdvan’a benzetilmeye başlandı. Hatta aynı Rıdvan’ın San Marino maçı öncesi “Bize gel” dediği bile iddaa edildi. Beşiktaş’ın yenilmezliğinin bittiği karşılaşmada Kadir Akbulut, Okan’ı sakatladı; Galatasaray Roma rövanşına Okan’sız çıkıp talihsiz biçimde elendi.
10 Şubat 1993… Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Galatasaray-Trabzon ile karşı karşıyaydı. Maç 1-0 Galatasaray üstünlüğü ile devam ederken Trabzonspor’dan Soner Tolungüç’ün darbesiyle Okan yere serildi; Okan’ın ayağı kırıdı. Okan’ın TSYD maçlarında başlayan futbol şovu bir Trabzon maçıyla sona erdi. Türkiye Okan’a ağladı. O dönem var olan birkaç özel televizyonun ana haberlerinde Okan, gazetelerin manşetinde yine Okan…
Evet, Okan’lı günler çok hızlı başladı; çok çabuk bitti. Sonrası malum; Okan sakatlığı atlatıp 1994 yılında geri döndü. Oynaması değil ama eski ritmini yakalaması zaman aldı. Emre ve Suat’la birlikte unutulmaz üçlüler arasına girdi. 3 sezonluk Inter dönemi, sonrasında Beşiktaş transferi. Galatasaray’da son bir şampiyonluk ve o dönemki adıyla İstanbul Büyükşehir’de futbolculuğa veda.
Okan Buruk, 2011’de başladı antrenörlük deneyiminde 2013 yılında teknik adam sıfatı aldı. 6 kulüp takımında çalıştıktan sonra 2019 yılı Haziran ayında Başakşehir’e imza attı. O imza Türk Futbol Tarihi’nde yeni sayfalardan birini açtı; Başakşehir ligin altıncı büyüğü, Okan Buruk ise hem futbolcu hem de teknik adam olarak şampiyonluk yaşayan beşinci futbol adamı oldu.
1992’de Emrah Kayalıoğlu’na verdiği röportajda “Galatasaray’dan sonra İtalya’ya gitmek istiyorum” demişti. Sözünü tuttu. Şimdilerde yine dilinde Serie A, hedefinde İtalya olduğunu söylüyor. Şampiyonluğun kutlu, yolun açık olsun Okan Buruk…
Sultan’ın çizgili öyküsü Sevda Karası Bakışlar: Sıddık Akbayır yazdı, Necmi Yalçın çizdi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.