34,3122$% 0.21
37,2200€% -0.48
44,4322£% 0.46
3.017,79%-0,07
2.736,14%-0,26
8.885,00%0,24
Bülent Üstün'ün efsane karakteri Kötü Kedi Şerafettin 2. Kitap, Marmara Çizgi yayınlarından çıktı. Kitabın önsözünü kaleme alan Memo Tembelçizer bakın Şero'yu nasıl anlatıyor:
"Ben biraz durgun bir insanım. Bu yüzden enerjik insanlarla arkadaşlık etmeyi seviyorum. Enerjik arkadaşlarımın normalde kendi kendime girişmeyeceğim işlere girişip beni de yanlarında sürüklemeleri hoşuma gidiyor. İlk tanıştığımız zamanlarda Bülent’le birlikte de sabahlardan akşamlara kadar deli gibi içip dağıttım, küfürlü komik punk şarkıları yazıp söyleyerek eğlendim, çöp evlerde yaşadım, sokak delisi gibi kıyafetler giyip dolaştım. Ve bu hareketli hayatın arasında, Bülent’in ve Cengiz’in, benim Antep’in bozkırlarında böcek ve kertenkeleyle geçen melankolik çocukluğuma hiç benzemeyen aksiyon, macera, haydutluk, punk, metal, breakdance ve çok küçük yaştan itibaren amatör çizerlikle dolu, hareketli ve neşeli çocukluk anılarını Bülent’ten defalarca dinledim. Bülent özellikle mahalledeki kavgaları, dövüşleri, hırsızlıkları, haydutlukları, kabadayılıkları, mafyatik abileri öyle çok, öyle ballandıra ballandıra, karşımda tiyatro gibi öyle canlandıra canlandıra anlattı ki kafamda kendi çocukluğuma paralel ikinci bir çocukluk timeline’ı oluştu. Anlattığı tüm haydutlar ve kabadayılar da kafama Bülent’in onları canlandırırkenki yüz ifadesiyle kazındılar. O yüzden L-Manyak’ta yayınlanan ilk macerasında Şero’nun suratındaki ifadeyi gördüğümde hiç şaşırmadım. Aynı sivri dişler, aynı sırıtış, aynı aman keyfimi bozmayıncılık, aynı keyfimi bozana tereddütsüz postayı koyarımcılık. Bülent’in hikaye anlatırkenki suratının aynısı.
Hepimizin içinde durulmak bilmez bir haydutluk aşkı var. Çünkü aslında hepimizin gönlünden keyfimize bakmak, kural tanımamak, atarlanana tereddütsüz şamarı yapıştırmak arzusu geçiyor. Bu yüzden filmlerde, romanlarda, çizgi romanlarda en süper maceralar hep haydutun, kaçağın, illegalin, kriminalin, eşkıyanın, uğursuzun başından geçiyor. Hele ki mizah dergilerinin son kırk senesindeki şu tiplere bakın: GADDAR Davut, ZALİM Şevki, UTANMAZ Adam, EŞŞEK Herif. Gündelik hayat şartlarında gerçek bir hayduta dönüşemeyen içimizdeki mini haydut, benim enerjik olamayıp kendime enerjik arkadaşlar bulmam gibi, en azından bir hikaye anlatımı süresince gaddarıyla zalimiyle bu kurgusal kötü karakterlerle hemhal oluyor ve birazcık olsun haydutluk tatmini yaşayabiliyor. İşte KÖTÜ Kedi Şerafettin de aynı şekilde, son dönem mizah okurunun içindeki mini haydutun kurgusal haydut arkadaşı.
Şero, Bülent’in bizzat yaşayıp şahit olduğu, maruz kaldığı ve içinde biriktirdiği haydutluğun dışavurumu. Ama insanın içinde haydutluk birikmesi başka, onu dışa vurması, hikayeye, çizgi romana dönüştürmesi başka. Birincisinin temel prensibi kuralsızca gelişine yaşamakken ikincisinin temel prensibi tam tersi, disiplin. Bülent’le birlikte en olmaz şekillerde en olmaz yerlerde ne kadar içip dağıtsak da, hiçbir zaman köşemizi çizmezlik etmedik. Çizerliğin, dergiciliğin ve hikaye anlatıcılığının gerektirdiği şekilde her zaman tükenme noktasına varana kadar yoğun çalıştık. Kötü Kedi Şerafettin Bülent’in içindeki kuralsız haydutçuğu zapt edip, deli pösteki sayar gibi milim milim kağıda aktararak oluşturduğu bir kahraman. Bu yoğun çaba sayesinde Kötü Kedi Şerafettin son dönemin en büyük mizah çizgi romanı karakteri haline geldi, bu sayede L-Manyak dergisi bir ekol olabildi, ve ben de bu sayede bu enerjik kurgusal karakterle arkadaşlık edip kuyruğunun peşinde sürüklenerek kendime bir hikayecilik yolu belirleyebildim. Yoksa ben normalde durgun bir insanım."
Oğuz Aral ve Gırgır Efsanesi sergisi açılıyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.