DOLAR

34,9037$% 0.08

EURO

36,7723% 0.37

STERLİN

44,6245£% 0.29

GRAM ALTIN

3.046,58%0,03

ONS

2.719,22%0,09

BİST100

%

Öğle Vakti a 13:02
İstanbul HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Şiir, deniz feneri ve martı

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Ben hiçbir zaman şiir insanı olmadım sanırım. Yani şiir okumayı çok sevmem. Belki ortaokul ve lisede hep divan edebiyatı örneklerini gördüğümüz ve aklıma şiir denince ilk onlar geldiği için, ya da ben şiir dili bilmiyorumdur.

ad826x90

Yıllar sonra okuduğum şairler arasında en çok Orhan Veli’yi sevdim. Bir de Sabahattin Ali’nin şiirlerini… Çünkü her ne kadar şiir olsalar da bende düz yazıyı okuduktan sonraki hisleri uyandırdı bu şiirler… Gözümde, gönlümde hayalini kurabildim. 

Belki şiiri daha fazla sevebilirdim ama çok da yolumu kesiştirmedim sanırım. Bazı şiirlerse bana havada uçuşan kelimeleri okuyormuşum gibi hissettirdi. 

Şiirleri kötülemek için yazmadım bu yazıyı… Sadece bendeki hislerini yazabilirim zaten. Şiir kötülemek kimin haddine?

ad826x90

Yıllar önce çalışırken toplantı masasının sıkıcı dakikalarında önümde not aldığım defterlere küçük resimler ya da satırlar karalardım. (Bazı psikologlar bu karalamalardan ruh hali tahlili bile yapıyor:)

ad826x90

O günlerden birinde karalamıştım şu ‘şiirimsi’yi…

Gölgesiz İnsanlar
Issız adada bir ben bir martılar
Martılar bile çift uçuyor
Benimse bir gölgem var
O da akşam gidiyor!

xxx

Not kağıdıma dikkat ettiğimde, gördüm ki çizimlerimde hep bir deniz feneri var. Çeşitli büyüklüklerde… Sonra karaladığım şiirimsilerde de deniz fenerleri olmaya başladı…

ad826x90

Nazım diyordu ki
“Ben bir ceviz ağacıyım,
Gülhane Parkı’nda”
Ben de bir deniz feneriyim
“Yalnızlar Rıhtımı”nda…

O dönem psikolojik yardım almak için gittiğim doktora sordum, bir anlamı var mı diye… Saate baktı, “Süre dolmuş” dedi. Bir daha da gitmedim zaten.

Bir de yazı işleri toplantısında Boğaz’daki vapurların kaldırılacağı, yerine yeni, modern şekildeki deniz araçlarının (deniz otobüsüne benzer) getirileceği haberini tartıştığımız gün bir şeyler karalamıştım. O da bir şiirimsi… Şiir desem, şiir değil, düz yazı desem… O da değil.

Martıları da kaldırsınlar o zaman…
Çok yakında Boğaz’da
Vapurlar kalmayacak
İş dönüşü binilen
hani o kafada bin bir düşünceyle…
Sonra dikkatin birden karşıda oturan
yolcuya yöneldiği…
Onun hakkında binlerce senaryo
üreterek bitirdiğimiz iş dönüşleri…
Hepsi tarih olacak…
Soğukta içilen kötü ama sıcak çay
Martılarla paylaşılan simitler
İlk aşkla gidilen iskeleler
İlk aşk gibi mazide kalacak
Tamam vapurlar kalksın,
Yerine ‘hızlı otobüsler’ gelsin…
Ama o zaman lütfen
martıları da kaldırsınlar…

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Müzisyen Ozan Eren’den anlamlı kitap projesi

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.