38,9251$% 0.13
44,1398€% 0.1
52,3592£% 0.26
4.123,85%-0,45
3.297,08%-0,52
9.399,02%0,00
Merhaba sevgili motorcu. Pandemi aldı yürüdü, toplu taşıma büyük sıkıntı, arabanın da çok güvenli olduğu söylenemez. İki tekerin üzerinde durabilen her insan için en mantıklı yol aslında motosikletle seyahat etmek.
Bu yazının konusu, "motosiklet kullanmanın püf noktaları", "viraj dönerken nelere dikkat etmeli", "hangi ekipmanları kullanmalı" filan değil. Onu, nur içinde yatsın Altın Elbiseli Adam Barkın Bayoğlu layıkıyla yaptı. İşini de zirvedeyken bırakıp aramızdan ayrıldı. Youtube’da videolarını bulup, motosikletle ilgili merak ettiğiniz hemen her şeyi ondan öğrenebilirsiniz. Bu yazının konusu, motorla Anadolu turu yaparken dikkat etmeniz gereken, kimisi hayat kurtarabilecek, kimisi motivasyon artırabilecek bazı önerilerden oluşuyor.
İstediğini. Sana en uyanını, en rahat kullandığını… Motor seni taşımalı, sen onu değil. Bir motorcu abinin dediği gibi; “En kral motor, seni yola çıktığın yerden, varmak istediğin yere sağ salim götüren motordur, gerisi hikâye”. Hayatın imajından daha önemli değil, motor da bir heves işi değil gönül işi. Anadolu turu atarken en çok duyacağın muhabbet şu olacak: “Abi bende de 600’lük x motor vardı, bi kaza yaptım, sonra tövbe ettim”. Benzinlikte, polis çevirmesinde, dinlenme tesisinde, yolda, belde, her yerde… Güzel yurdumun dört yanı vücudunda platinlerle motora tövbe etmiş eski motorcularla dolu. Onlardan biri olmak istemiyorsan, sakin ol, sabırlı ol. Unutma, motor gitmez, sabır gider. Bir kaza bela olmazsa, her yol, her motorla biter. İyi giden değil, iyi duran motor önceliğin olsun.
Motor tamiri konusunda uzman olmasan da birkaç parçayı söküp takmayı bilmen gerekir, ana arterleri değil de köy yollarını kullanacaksan bu özellikle önemli. Hatta motor tamiri hakkında hiçbir şey bilmesen de yanına bir tornavida, pense anahtar vs al mutlaka. İnan götün tutuştuğunda içinden çıkan tamirciye sen de inanamayacaksın. İnternet motor tamir videolarıyla dolu, onlar seni kurtarabilir, ya da yoldan geçen motordan anlayan ama alet edevatı olmayan biri denk gelebilir. Bunu yabana atma!
Haritalarda bu seçenek mevcut biliyorsunuz. Oto yollar hız yapmayı sevenler için ideal ama onların genel akıbetini görmek için birinci maddeye bakabilirsin. Anadolu birbirinden güzel gizli cennetlerle dolu. Hem insanı hem doğasıyla. Ve bu mükemmellikleri otobanlarda bulmak mümkün değil. Biraz daha uzun git, sapa yoldan git. Varmak istediğin yerden daha mükemmel güzelliklerin yolda seni beklediğinden emin olabilirsin. Ama o yollara girmeden önce telefonun şarjının ve deponun dolu olmasına dikkat et. Anadolu umduğundan daha uzun boşluklarla dolu. Yola çıkınca anlayacaksın ki meğer en yakın dostun telefonun ve içinde yüklü olan haritalarmış.
Her ne kadar köy yollarını kullansanız da mutlaka yolunuz bir yerlerde otobanlara çıkacak. İşte o yollarda sizin için en riskli şey, motorun arka çaprazında kalan ve bir arabanın sığabildiği kör nokta. İnternette çok ucuza kör nokta aynaları satılıyor. Bir çok farklı modeli mevcut. Onlardan birini alarak arkanızda ne işler dönüyor görebilirsiniz. Mutlaka bir tane edinin, yatırım tavsiyesidir.
Otoyollarda, özellikle Ege Bölgesi'nde şiddetli rüzgar sizi bir sağa bir sola savurabilir. Ama çok büyük bir afete denk gelmediyseniz devirmez. Eğer Boğaz Köprüsü'nü motorla geçmişseniz zaten o rüzgarın kralını yemişsinizdir. Nasıl ki yolda yürürken biri sizi aniden gelip iterse vücudunuz refleks olarak ayakta kalmaya kodlanmışsa, motorda da sakin kaldığınız sürece dengenizi toparlayacaksınız. Önünüzdeki ağaçların dallarına bakarak rüzgarın şiddetini kestirip hızınızı ona göre ayarlayabilirsiniz. Ha bir de kamyonlar: Onların rüzgarına da hazırlıklı olun.
Her köpek bu kadar sevimli olmayabilir. Özellikle köy yollarında bir evin ya da dükkânın önünde sakin sakin yatan bir köpeğin içinde ne fırtınalar koptuğunu bilemezsiniz. O nedenle önce yavaşlayın, o size gelmez, sadece sorumlu olduğu alana girdiğinizde üzerinize koşmaya başlar ve çıktığınızda da peşinizi bırakır. Hatta muhtemelen amacı sizi ısırmak değil sadece kovalamaktır. Motorla durduğunuzda kuyruk sallayarak yanınıza gelebilir ama kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir. Her neyse yavaşladınız, o an köpeğin niyetini ve gaza basmanız durumunda nasıl bir yola gireceğinizi tartın. Aniden gaza bastığınızda karşınıza keskin bir viraj ya da toprak yol çıkabilir. Hızınızı ona göre ayarlayın. Virajlar ve toprak yollar köpeklerden daha tehlikelidir. Isırmak istese dahi üzerinizde koruyucu ekipmanınız var. Size bir şey olmaz. Motorun üstünde olduğunuz sürece güvendesiniz. Unutmayın iki önceliğiniz var, kendinize ve köpeğe zarar vermemek. Onunsa tek bir önceliği var, sorumlu olduğu alana zarar vermeden sizi oradan uzaklaştırmak. Sakin kalırsanız iki tarafta kazanır.
Hava sıcak, cayır cayır yanıyor. Ve bir yerde durdunuz, 5 dakikalık bir işiniz olsa dahi, önce üzerinizdeki koruyucu ekipmanları çıkarın. Üzerinizde onlarla, motor üstünde değilken 5 dakikada ne kadar sıvı kaybedebileceğinizi hayal bile edemezsiniz. Aman diyeyim ekipman sadece motor üstündeyken sizi korur, indiğiniz anda size düşman olur.
Köy yollarındaki uzun ve uçsuz bucaksız yollardan bahsettik. Aman diyeyim, öyle bir yola girerken yiyecek bir şeyleriniz ve suyunuz mutlaka olsun. Motor bozulur yolda kalırsınız, saatler boyunca bir dükkana rastlayamayabilirsiniz, tansiyonunuz filan düşer aman diyim…
Biri size “buyur evladım iki lokma bir şey ye” derse mutlaka yiyin. Dünya para saysanız daha iyisini bulamayacağınıza emin olun. Yol üstü lokantaları muhtemelen bu ülkedeki en kötü şeyler…
Motora bindiniz, üzerinizde canti ekipmanlarınız var, asfaltları yakıyorsunuz… Kendinize çılgın mı diyorsunuz, o zaman bir de yarın yokmuş gibi yaşamayı felsefe edinmiş traktörcüleri görün! Yol kenarında yola çıkmaya hazırlanan bir traktör gördüğünüzde yavaşlayın. Yol sizin hakkınız olsa dahi yol verin. Unutmayın köylü milletin efendisidir.
Yola çıkacak bir aracın, sollayacağınız bir diğerinin, karşı şeritte sollama yapan bir başkasının sizi gördüğüne emin olsanız dahi selektör yapın ya da kornaya dokunun. Minik bir rahatsızlık verebilirsiniz ama yollar gerçekten kendinden küçük araçları görmeyen sürücülerle dolu.
Hayat alışkanlığınız her nasıl olursa olsun, motorda yola erken çıkmak hem sürüş keyfini artırır, hem hayat kurtarır, hem de vardığınız yerde etrafı görmek için size zaman kazandırır. Unutmayın köylerde hayat gündüz yaşanır. Mola verecekseniz bir köy kahvesine gidin, kimseyle konuşmasanız dahi etrafı izleyin. Bırakın hayatın sakinliği sarmalasın sizi.
Ülkemizin dört bir yanı yöresel özellikler taşıyan kasislerle dolu. Adeta doğaçlama yapılmış bu kasisler kültürümüzün bir parçası. Yer yer yükseklikleri 30 cm’ye varan bu kasislere dikkat edin. Yolda aniden ağaçlar arasına saklanmış bir köye, orada da hız yapanların cezasını o dakika kesen bir kasise denk gelebilirsiniz. Yolculuğunuzun orada bitmesini istemiyorsanız, yerleşim yerlerinde gözünüzü yoldan ayırmayın.
Bir yerleşim birimine denk geldiğinizde gözünüzü dört açın ve yavaşlayın. Bir çocuk, bir koyun, bir emmi ya da bir teyze kendinden umulmayacak bir çeviklikle karşınıza çıkabilir. Unutmayın, tanımadıkları bir aracın oradan geçmesi belki de bekledikleri en son şey. Dikkatli olun.
Günlük rotanızı çok uzun tutmayın, yol üstünde göreceğiniz umulmadık bir güzellik karşısında durup orada zaman geçirmeye hazırlıklı olun. Varmayı değil yolda olmayı sevmeye çalışın. Dört saat yolunuz varsa siz onu yedi saat diye düşünün. Artırdığınız zamanı keşfetmeye ayırın.
Haftalarca sürecek bir yola çıktıysanız her zaman çadırda kalmayın. Yorgunluk bedeninizi ele geçirmeden önce bir otelde bir gece olsun kalın, güzel güzel duşunuzu alın, klimanın tadını çıkarın, rahat rahat uyuyun. Çadır maceranıza ertesi gün kaldığınız yerden devam edin.
Kredi kartı her yerde yemez, bir gece otelde kalacak ve karnınızı doyuracak kadar nakidiniz yanınızda bulunsun, ne olur ne olmaz.
Ara ara konum atın, yerinizi birilerine mutlaka bildirin, tercihen annenize değil!
O yollarda suratınıza çarpabilecek canlıların boyutlarını hayal bile edemezsiniz. Hatta kaskınız olsa dahi, aniden sert bir darbe yiyebilir ve ne olduğunu asla anlayamazsınız. Sakin kalın. Yol boyunca bol bol yiyeceksiniz bu darbelerden. Ama kaskın vizörü açık olursa, gözünüzde bir eşek arısıyla yolculuğu tamamlamanız mümkün.
Bildiğiniz gibi ülkemizde vatandaşların vergi vermek, kanunlara uymak dışında ziftin üzerine dökülmüş mıcırları arabasıyla asfalta gömmek gibi bir görevi de var. Ama bu görevi savsaklayan bazı şoförler yüzünden ana arterlerde dahi aniden mıcıra girebilir ve o anda kontrolü kaybedebilirsiniz. Yukarıdaki tabelayı gördüğünüzde mutlaka yavaşlayın.
Aynı şekilde görevini büyük bir aşkla yapan kamyoncular yüzünden mıcır tamamen ziftin içine gömülmüş ve öğlen sıcağında üzerinde yürümesi dahi zor olan bir zift tabakası ortaya çıkmış olabilir. Yola çıkmadan önce rotanızda böyle bir yer var mı öğrenmeye çalışın varsa orayı erken saatlerde ya da akşamüzeri geçin. Böyle bir yola denk gelirseniz motoru durdurun, yolun durumunuzu ayağınızla kontrol edin ve yola öyle devam edin. Yolun durumuna göre hızınızı düşürün, sakin sakin devam edin.
Ve son olarak motoru kimse gibi değil, kendiniz gibi kullanın. Sınırlarınızı bilin. Unutmayın en çok kaza yapanlar motoru en iyi kullananlardır. İnanmıyorsanız, açın biraz motor yarışı izleyin. O her yarışta motordan düşüp bir yerlerini kıran adamların dünyanın en iyi sürücüleri oldukları halde neden düştüklerini bir düşünün!
Hayallerin katili
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.