34,0187$% 0.26
37,7188€% 0.16
44,8100£% 0.2
2.799,39%0,43
2.561,44%0,12
9.521,04%1,08
Doğum tarihi: bilinmiyor… İlk görüldüğü tarihler MS 1992'ye kadar gidiyor. Ancak bu tarihlerde, 20 yaşlarında olduğu düşünülürse, 72-73 doğumlu olduğunu söylemek mümkün (ama söylemiyorum).
Cinsiyet: erkek, ama %51, kalan %49 kadın! Kesinlikle hem de. Bu yüzden tuhaf biri…
Genel kişilik özellikleri: kıtıpiyöz, tıskıyt, nalına-mıhına yapıda, delidolu, bıyıklı (kişilik?), dünyada adaletin ve halk sağlığı bilincinin yerleşmesini isteyen iyi yürekli ve analog biri adam. Çok ağlar, 1 ağladıysa 10 güler.
Kostüm: Baklava desen şetland kazak üzerine hücum yeleği (piyade), altta füzo üzerine İskoç etek (hücum yeleği yüzünden pelerin mümkün olmayınca, uçuşan kumaş hissini etekle tatmin ediyo), kazağın etiketinde L, XL, S vs yerine K yazıyo. Kemal’e özel ebat.
Dava arkadaşları: Şencan (Kemal'le yaşıt, bilgisayar uzmanı, gözlüklü, sevimli saf bi herif) , Ziya (disko partizan ve life is life manyağı, paso bu iki şarkıyı dinleyen özel halk otibizi şohoru), Tahrik (isminin tam menşei bilinmemekle beraber, Tahsin gibi bişey olduğu sanılıyor; otogarda emanetçi)
Eserleri:
* Yeni başlayanlar için moron tanıma rehberi:
Cilt-1: Burçlar
Cilt-2: Taşların enerjisi
Cilt-3: Evrensel kıçım yasası
* Tavla üzerine denemeler (makale)
MSN: kemalthetiskiyt@zorbelaadresbuldukaq.com
Kişisel sitesi: www.sencankankagibisenintaaqarkadas.com.tr
– Kemal abi
– Ne var lan?
– Nası yorulduk biz yaa…
– Nası yorulduk?
– Ne biliyim işte, ben de sana soruyorum abi, nası yorulduk?
– Fena yorulduk piqi…
– Piqi ne?
– Peki manasında kullanıyorum ben onu
– Peki manasında başka bişey kullanıcana, pekiyi kullansana
– Pekiyi mi veriyim anlamadım?
– Pekiyi kullan abi. Yani peki kelimesini
– Ne için?
– Peki anlamında…
– Salak! Peki zaten peki demek. Peki bu durumda pekiyi peki manasında kullanmamı istemen ne kadar aptalca farkında mısın?
– Aptalca ha?
– Evet aptalca!
– Sen konuşuyosun şu an…
– Sen konuştuğun zaman aptalca oluyo. İngilizce gibi bişey, aptalca. Şencan dili bu!
– Kemal abi, ayıp oluyo!
– Kemal abi mi ayıp oluyo?
– Arada virgül var.
– Arada virgül değil de arada bir gül olsa? Neden böyle şeyleri hep biz kadınlar düşünüyoruz?
– Ne kadını Kemal abi? Sen kadın mısın?
– Ağzını topla, sen kime kadın diyosun?
– Sen kendin dedin
– Ben derim, sen diyemezsin!
– Tamam, de
– Ben
– Aa hakkaten de adam ben derim dedi, ben dedi… Sözünün eriymişsin Kemal abi!
– Sen diyemezsin ama
– Sen
– A aaa dedi :S şaşırttın beni Şencan!
– Bende daha ne numaralar var abi…
– Mesela?
– 410 00 37
– Bu numarayı bilmiyorum ben
– Bilinmeyen numaralar bunlar
– Bilinmeyen numaralar 118 değil mi?
– O bilinmeyen numaraları sorma numarası
– Bilinmeyen numalararalaa… nuramala… numlamara… numaralaralalararlaramalarama…
– Bilinmeyen numaraları sorma numarası abi..
– Bilinmeyen numaraları sorma numarasıyla santraldeki kıza mı iş koyuyosun yani?
– Tanıyo musun?
– Kızı mı?
– Santrali
– Santral İngilizce kökenli
– Eee?
– Sentrıl. Ortada olan yani. Merkez-i, ortada duran
– Ortada diyosun
– Her şey ortada
– Kemal abi çok seksisin
– Işığı kapat yanıma gel Şenzort!
– Aşkımmmmm :love:
Lan???
Günlük hayatta sıkça kullandığımız, "bu iş olacak, lamı cimi yok" sözündeki "lamı cimi yok" ne demek hiç düşündünüz mü?
1920'lerde Amerika'da, proteinlerin kitaplık tamirinde kullanılmasıyla ilgili bir araştırma için bir araya gelen bir grup bilim adamı, kitaplıkların hasarlı bölümlerine protein ve amino asit enjekte ederek, ahşabın proteine verdiği tepkiyi mikroskopta incelemektedir. Araştırmalar sürerken, laboratuvardaki mikroskoplardan birinin lâmı (incelenecek nesnenin üzerine konduğu büyük olan cam) kırılır. Yeni bir lâm temin edilmesi için, hükümetten kaynak istenir, dönemin Maliye Bakanı Jim Cumshotson'ın büyük gayretlerine rağmen, kongre üyeleri "2 dakka boş bıraktık, mikroskobun lâmına koymuşsunuz" deyip araştırmaların gereksiz olduğu gerekçesiyle ödenek vermeyi reddeder. Bunun üzerine araştırmaların yarım kalması beklenirken, araştırma ekibinden Karateci Biyolog Yard. Doç. Çük. Baş. Göt. Abs. William Hoffenmayer, "elimizde lâm da olmasa, Jim de olmasa bu araştırmayı tamamlayacağız" der. 3 yıl süren araştırmalar sonucunda, proteinlerin "vasküler kitaplık lezyonları"nda ve "Frontal Pnömönal Enflaktik Disleksi"de ihmâl edilebilir faydaları olduğunu belirten bir makale yayınlanır ve araştırma grubu dağılır. Ancak "Lâmımız da Jim'imiz de yok ama olsun, araştırmaya devam" sloganı, "Lâmı cimi yok" şeklinde günümüze kadar gelmiştir. Sözün İngilizce orijinali "No Lam, No Jim, lets go to the gym"dir
(Bullshit Science'dan çeviren: Klimasu Holibaybıl)
Faruk Bayraktar ile anılarım
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.