Kapitalizim sizi ‘vada’lasun mi?

Baluk pazarinda hamsi bakaydım, Netceğuk Hasan yanuma geldi.
“Nasilsun ula Netceğuk Hasan”, dedum. Bu biraz sikintili, “Laz Marks Emice, artuk bana Netceğuk Hasan dema, adumi değuşturdum” dedi.

– İsmune ne oldi la?
– Artuk Bozo Pide diyecesunuz baa. Netceğuk Hasan’i attum, Bozo Pide oldum.

Meğer Bozo Pide, reklam içun bu divanenun ismini 1 yilluğina satun almiş. Türk Telekom Galatasaray, Vodafon Peşuktaş, Ziraat Türkiye Kupasi, Medikıl Park Tirabizon, Avis Fenerbahçe ve Turksel Super Lig gibi.

Sermaye böyle bir şedır. 100 yilluk tarihuni marihuni dinlemez, 10 yilluk sömuriylan birikturduği sermayeyle gelup isminun oğine konar. Senin olan her şeyi alup satmak ister. 

Mezardaki atıl duran bir altun diş bile sermayeyi rahatsuz eder. O güzelum altun kaplama diş yerinden sökülmeli, değişume girmeli, alinup satilmalidur. Öli bile olsan değerun, alinabilitenle ve satılabilitenle ölçülur. 

(Pagınız; Alinabilite ve Satilabilite Yasalari. Sayfa 136 / Adem Simit).

Cicili bicili kapitalizim

Burjuvazi, ustunluği ele geçurduği her yerde, butun feodal, ataerkil, romantik ilişkilere son verdi. İnsan ile insan arasinda, çiplak çikardan, katı "nakit ödeme"den başka hiçbir bağ birakmadi. Çek bile kabul etmemektedur pokkiyen. Kişisel değeri, değişum değerine indırgedi ve sayisuz özgürluğun yerine, o tek insafsuz özgürluği, ticaret özgürluğuni koydi.

Kendilerini parça parça satmak zorinda olan bizum uşaklar,bütun oteki ticaret nesneleri gibi bir metadurlar, ha işgücuni satmiş ha isminun oğini, arkasini. Netceğuk Hasan boyle yaparak, iktisadi yasalara, piyasanun kurallarina uymiş ve hayirli bir vatandaş olmiştur. Çünki kapitalizimde her insan diğerini, yeni bir özveriye, yeni bir bağimliluk içine sokmaya ve bunun sonuci iktisadi yıkıma götürmek üzere, yeni bir gereksunme yaratmaya zorlar.

Sordum bizum Netceğuk Hasan’a, Bozo Pide’nun vereceği paraylan yeni çikan çift kamerali cep telefonlarindan alacakmiş. 

– La ne edecesın çift kamerayi?

Koksal Baba’yi kızdırıp, vidyolarini instagrama koyacaklarmiş. 

Kapitalizim, içinde rengârenk şekerlerun doli olduği beyuk bir şekerci dükkâni gibidur. Bizum kromanyon kadar bile zekâsi olmayan insan evladumuz da bu şekerci tükkanina girmiş küçucuk uşaklarun tepkilerini vermekte ve çildurmiş gibi şekerlere hücum etmektedur.

Kapitalizimın dayattuği metalari bir sure sonra gerçek ihtiyaçlariymiş gibi algilayan insan evladi, hemen bir başkasini bu tuzağa düşurmek içun çabalara girmektedur.

Herkes kendi bencil gereksinmesinun doyumini bulmak içun, öteki insanlari egemenluk altina alan bir güç yaratma peşinde koşmaktadur. Her yeni urun, bu karşilukli aldatma ve karşilukli soyguni daha da pekişturur. Her ürün, ötekinun parasinun çekilmeye çalişulduği bir yemdur.

Aşırı Fortislemenun soni

Kapitalizim insanun zaaflarini kollar, hasta isteklerini uyandurur, besler, beyitur. Kapitalist ilişkilere girtlağina kadar batmiş kişilere tikkatli bakun; narkoz yemiş  gibidurler, gözleri habule buzhanede beklemiş hamsi gibi mattur. Ağir kapitalist narkoz yüzinden kendisinun olmiyan bir hayati, hiçbir zaman yaşamak istemiyeceği bir hayati yaşamak zorinda kalur.