33,9008$% 0.03
37,6352€% -0.04
44,6724£% -0.16
2.809,88%0,81
2.577,74%0,76
9.685,49%1,73
Hitit kültüründe büyü çok yaygındı. Ünlü büyücü kadınlardan birisi, Kizzuwatnalı (Çukurovalı) Maştikka’dır. Maştikka’nın uyguladığı büyü ritüelleri, olumsuz durumlardan kurtarmak için yapılan “ak/beyaz/iyi büyü” niteliğindedir. Ak büyüde amaç, kötülüğün kaynağından gelen gücü durdurmak, kötülüğü uzaklaştırmak ve onu sonsuza kadar ortadan kaldırmaktır.
Maştikka’ya ait büyü metinleri, Hitit sosyal yaşamına ışık tutar. Büyücü kadının büyü ritüeli birbirleri ile kavgalı kişileri, kötü/lanetli sözlerin olumsuz etkisinden kurtarmak, bu sözleri bir daha geri dönemeyeceği şekilde onlardan ‘uzaklaştırmak’ amacına yöneliktir. Baba oğluyla, kadın kocasıyla, kız kardeş erkek kardeşiyle kavga etmiştir ve anlaşıldığına göre kavgaya kötü, acı, lanetli diller sebep olmuştur. Kötü sözü sembolize eden hamurdan ve kilden diller yapılır ve bu objeler kırılarak etkisiz hale getirilir.
Kizzuwatnalı büyücü kadın Maştikka’nın sözlerinin yazılı olduğu tabletten alıntılar şöyle:
“Büyücü kadın Maştikka şöyle der: Eğer baba oğlu ile, koca karısı ile ya da erkek kardeş kız kardeşi ile kavga ederlerse onları birlikte iken barıştıracağım.
- Yağ, 5 ince ekmek, 1 kurban ekmeği, küçük bir kap, saf zeytinyağı, meyve, incir, kuru üzüm...
- 1 küçük peynir, mavi yün, kırmızı yün, az miktarda, kazma, kürek...
- Masa, yatak, örtü, topraktan el ve dil figürleri, sinir, az miktarda tarpatarpa otu, balık, kertenkele, iki tencere bir kadeh, bir su kabı, bir küçük kap, üç testi şarap, bir beyaz koyun, bir siyah koyun, bir köpek yavrusu…
1. Bunlar hazırlanınca büyücü kadın bir mayalı kurban ekmeğini, bir avuç peyniri, bir testi şarabı alır ve onları kurban sahibine uzatır ve (onlar) üzerine ellerini koyarlar. Bir kurban ekmeğini ve de peyniri parçalar, şarabı da sunar ve şöyle söyler: “Efendim Güneş Tanrısı, işte sana kötü dilleri teslim ettim.”
2. Büyücü kadın elbise giydirilmiş ve başları örtülmüş hamurdan heykelleri ve iki ahşap heykeli, onları iki kurban sahibinin ayaklarının önüne koyar, hamurdan yapılmış iki dili ve de iki eli onların başlarına koyar. Onların vücutlarına mavi ve kırmızı yünden ipi dolar, ve onları (yünleri) onlardan alır. Kırmızı yünü alır, onu onlardan bıçakla yukarıdan tamamen keser ve şöyle söyler: “Siz, o gün ne ile doyurulduysanız şimdi işte o günün dillerini tanrı Andaliya bıçak ile kesti” der ve onları ocağa fırlatır.
3. Büyücü kadın bir balığı alır, onu iki kurban sahibinin ikisinin birlikte üzerinde çevirir ve şöyle söyler: “Bu balık denizin boğası(dır), bu balık denizden nasıl ayrıldıysa, şimdi o günün lanetli dilleri (de) (sizden) ayrılsınlar” ve balığı ocağa fırlatır.
4. Büyücü kadın beyaz ve siyah yünü alır, sonra (onları) içyağının etrafına dolar ve ona "yapma dil" der, onu iki kurban sahibinin üzerine tutar ve şöyle söyler: “Ağız ve dil ile her ne söyledinizse şimdi bak "yapma dil” vücudunuzdaki o günün dilleri sizden ayrılmış olsun” ve onları ocağa fırlatır.
5. Sonra, büyücü kadın tuzu, içyağını ve de balmumunu alır, balmumundan diller yapar ve onları iki kurban sahibinin başlarının üzerinde çevirir, tuzu, içyağını ve de siniri onların üzerinde çevirir. Sonra onlara uzatır ve ona sol elleriyle baskı yaparlar. Büyücü kadın şöyle söyler: “Aranızda her ne lanetlenmişse şimdi o lanetli dilleri Güneş Tanrısı sol (tarafa) çevirsin” ve onları ocağa fırlatır.
6. İki kurban sahibinin vücutlarında bulunan kırmızı ve mavi yünü, (ayaklarının) önünde bulunan hamurdan iki heykeli, başlarının üzerinde bulunan hamurdan elleri ve hamurdan dilleri alır, onlardan ipi kesip ayırır, hamurdan iki eli ve (hamurdan) dilleri büyücü kadın kırar, sonra onları, onların üzerinde çevirir ve şöyle söyler: “O günün lanetli dilleri ayrılsın, o günün lanetli sözleri ayrılsın.” Onları ocağa fırlatır, sonra büyücü kadın tuzu alır, onu yedi dilin üzerine döker, onları yerde (çekiçle) ezer (ufalar) ve onları iki kurban sahibinin üzerinde çevirir ve şöyle söyler: “Hangi günde doymuş iseniz, bak, o günün dillerini bundan sonra baba Güneş Tanrısı ufaladı (ezdi)” ve onları ocağa koyar.
7. Büyücü kadın suyu ve hamuru alır, suyu onların üzerine serper ve onları temizler, sonra hamuru onların üzerinde çevirir ve şöyle söyler: “Böylece ağzınızla (ve) dilinizle (tekrar) temizlenmiş olunuz” ve hamuru ocağa koyar.
8. Bir koyun getirilir ve onu büyücü kadın iki kurban sahibinin üzerine tutar ve şöyle söyler: “İşte izin için bir vekil, vücutlarınız için bir vekil olsun: kötü dil, kötü ağız” onlar, onun (koyunun) ağzına tükürürler ve şöyle söyler: “Kötü lanetleri tükürdünüz.” Yeri kazarlar, koyunu aşağıda keserler, sonra onu aşağıya koyarlar, onun yanına tatlı kurban ekmeğini koyarlar, şarap sunar ve üzerini kapatırlar.
9. Siyah koyun getirilir, büyücü kadın onu, onların üzerine tutar ve şöyle söyler: “Sizin başlarınız ve vücutlarınızın tümü için siyah koyun bir vekildir, (onun) ağzındaki dil lanetlerin dilidir.” Ve onu onların üzerinde çevirir, iki kurban sahibi onun ağzına tükürürler ve koyunu keserler, sonra onu tamamıyla parçalarlar, ocak yaparlar ve yakarlar, bal ve de saf zeytinyağını üzerine dökerler, tatlı kurban ekmeğini parçalar, onu ocağa fırlatır ve şarap sunar.
10. Büyücü kadın domuz yavrusunu alır, onu onların üzerinde tutar ve şöyle söyler: “Bak, bu ot (ve) tahıl ile beslenmiş (domuz) nasıl gökyüzünü (bir daha) göremeyecekse ve sonra domuz yavrularını (da) bir daha göremeyecekse, iki kurban sahibi de kötü lanetleri aynı şekilde görmesinler.” Domuz yavrusunu onların üzerinde çevirir, sonra onu öldürürler, yeri kazarlar ve domuz yavrusunu (kazdıkları çukurun) dibine koyarlar, şarap sunarlar, (onları) toprağın içinde tutarlar.
11. Büyücü kadın kilden bir ayin kabı yapar, küçük bir hamuru onun içine koyar, siyah kimyonu içine döker. Onu iki kurban sahibinin üzerinde çevirir ve şöyle söyler: “Bak, kilin kil yatağına dönmediği gibi, (siyah) kimyonun beyazlaşmadığı gibi ve başka bir şeyin tohumu olmadığı gibi, bu tanrıların ekmeğinin hamura dönüşmediği gibi, bu kötü diller de aynı şekilde (iki kurban sahibinin) vücuduna gitmesin.”
12. Büyücü kadın bir kertenkeleyi alır, onu mavi ve kırmızı yün ile bağlar ve onu iki kurban sahibinin üzerinde çevirir ve şöyle söyler: “Hızlı ayak (kertenkele) kötü dilleri yukarı kaldırsın, onu sırtından kaldırsın, dilleriyle onu kaldırsın: kötü ağzı, kötü dili.”
13. Sonra (büyücü kadın) bir köpek yavrusunu alır, onu iki kurban sahibinin üzerinde çevirir ve şöyle söyler: “O, tüm vücutlarınızın tasviri(dir)”, onlar onun ağzına tükürürler ve şöyle söyler: "O günün lanetlerini tükürdüler." Köpeği öldürürler, sonra onu gömerler. Büyücü kadın iki kurban sahibinin üzerine su serper ve onlar temizlenir, hamuru da onların üzerinde sallar.
14. Sonra kilden bir hamur kabı yapar ve yağı onun içine döker, kırmızı yünü içine fırlatır, tahılı ile doldurur ve büyücü kadın onu iki kurban sahibinin elbisesinin altına tutar (saklar) ve şöyle söyler: “Bak bu İştar’ın hamur kabı(dır), o sizi iyi bir yaşama serbest bıraksın, ama size (söylenen) kötü sözleri de aynı şekilde gizlesin.”
15. İki kurban sahibi kutsal taşları ayaklarıyla devirirler ve onlar ateşin ortasından geçer, giymiş oldukları elbiseleri, onları, çıkarıp atarlar ve onları büyücü kadın alır, Bir tencereyi onların üzerinde çevirir, bir kabı onların ayaklarının yanına koyar ve şöyle söyler: “İşte bu tencere sizin başınız için, bu kap ağzınızdan (kaynaklanan) tüm meseleler için tasvir(dir).” Büyücü kadın tencereyi kırar, kabı ise iki kurban sahibi ayaklarıyla kırarlar ve şöyle söyler: “Bütün lanetli sözler kırılsın.”
16. Büyücü kadın güneş bitkisini alır, ona tiwariya denir. (Onunla) iki kurban sahibinin vücutlarını siler ve şöyle söyler: “Ağız (ve) dilin kötü sözleri de sizden silinmiş olsun.” Büyücü kadın suyu kadehten ya da kaptan iki kurban sahibine uzatır,iki kurban sahibi suyu başlarının üzerine dökerler, ellerini ve gözlerini yıkarlar.
(Prof. Dr. Esma Reyhan'ın Akademik Bakış'taki makalesinden derlenmeştir.)
Victor Hugo’nun anılarında Türkler ve Osmanlı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.