• 1990’ların başında Amsterdam

    Kestirme olduğu için Amsterdam'ın genelev sokağı Red Light District'ten yürüyen bir arkadaş camda bir tanıdığına rastlayıp düşüp bayılıyor.

    Tüm Yayını Görüntüle
    1990'ların başında Amsterdam çok absürt bir yerdi. Daha doğrusu bizim gibi adamlar için öyleydi. TRT Int yayına yeni başlamış, her gün aynı programı tekrar yayınlıyor, gıkımız çıkmadan tekrar tekrar izliyoruz. Berlin Duvarı yıkılmış, Sovyetler Birliği dağılıyor… Körfez'de savaş tehlikesi var. 60'lardan kalan ruhla Hollandalılar son savaş karşıtı gösterilerini yapıyorlar. (Hatırlarsınız, daha sonra dünya yıkıldı ama...
    36
  • Leblebi

    Modern insan ya da sağlıklı insan 'Leb' diyorsa 'Leb' anlamına gelir, o anlamda söyler, karşısındaki de o anlamda anlar. Doğru iletişim budur ve yoruma fırsat...

    Tüm Yayını Görüntüle
    ‘Leb’ demeden ‘Leblebi’yi anlamak da doğu hastalığıdır. Çok afedersiniz ama her aklı başındaki adam ‘Leb’ dendiğinde ‘Leb’ anlanması gerektiğini bilir. ‘Leb’ deyince ‘Leblebi’ anlamak, karşıdakinin davranış ve sözlerini yorumlamak ve dahi doğru yorumlayabilmek zorunluluğudur. Yanlış anlaşılmaya, yanlış yorumlamaya açık bir durumdur. Alışkanlığa dönüşmesi durumunda normalleşir ve anlamayanı zora sokar.  ‘Leb’ diyen şahsın konumunu güçlendirir, ya...
    12
  • İç Anadolu’da bir balıkçı kasabası

    Balık gövdesini kaldığı su birikintisine veya çimenlere vurarak çırpınırdı. Ev sahipleri de bahçeye çıkıp balık toplarlardı. Bahçeden balık toplama budur...

    Tüm Yayını Görüntüle
    Eeey internetten dijital olarak bağ bahçe yapan, durmaksızın oyun isteği gönderen yeni nesil. Dinleyin lan! Bir diyeceğim var gene. Hem de şu kargaşada kafanız dağılır.  Evlere henüz içme suyu taşınmadığı zamanlar. İçme suyu bir zamanlar sokak başlarındaki ortak çeşmelerden temin edilirdi. Kadınlar, kızlar olmadı erkekler ‘boyunduruk’ denen, iki yanına kovaların takıldığı, omza alınıp su taşımaya...
    47
  • Ev alma, aşı ol!

    Pandemi'nin başladığı günden beri beni gördükçe arabaların ardına saklanan Hollandalı komşuya rastladım geçen.Bu defa kaçmadı; bir rahatlık, bir özgüven…Neyse kapı ağzında ayaküstü, anamın komşu kadınlarla...

    Tüm Yayını Görüntüle
    Pandemi'nin başladığı günden beri beni gördükçe arabaların ardına saklanan Hollandalı komşuya rastladım geçen.Bu defa kaçmadı; bir rahatlık, bir özgüven…Neyse kapı ağzında ayaküstü, anamın komşu kadınlarla dertleştiği gibi uzun uzun konuştuk da "Niye kaçmıyor lan bu herif?" diyorum kendi kendime.Laf arasında ağzından kaçırdı, meğerse aşı olmuş çakal.Eee..?!Biz olduk mu bakalım? "Can gişinin canı" he mi?Neyse "La...
    23
  • “Dilenmiyorum lan ben, benden aldıklarınızı geri istiyorum sadece!”

    Sevgili Yakup Karahan uzun yıllardır Amsterdam’da yaşıyor. Yazan, çizen, sürekli üreten bir sanatçı. Aynı zamanda nefis karikatürleriyle Ters Dergi’nin mizahi tavrını en iyi yansıtan isimlerden...

    Tüm Yayını Görüntüle
    Sevgili Yakup Karahan uzun yıllardır Amsterdam’da yaşıyor. Yazan, çizen, sürekli üreten bir sanatçı. Aynı zamanda nefis karikatürleriyle Ters Dergi’nin mizahi tavrını en iyi yansıtan isimlerden biri. Güncelliğe, hayata, sorunlara bakıyor Yakup…Politikayı yerin dibine sokuyor, insanı alıp en yukarıya çıkarıyor. Çok güldürüyor… Bazen de sözelciliği tutuyor, karikatürüne en filozofik cümleleri bir halk türküsü mırıldanır gibi yerleştiriyor…...
    76
  • CSI Adana

    Aradan bir yıl geçti. Hüseyin maaş almaya devam etti. Maaş ödendi, evraklar geldi, parmak basıp geri gönderdi.

    Tüm Yayını Görüntüle
    Hüseyin uzun yıllar Hollanda’da işçi olarak çalıştıktan sonra rahatsızlandı. Doktorlar akciğer kanseri teşhisi koydular ve yaklaşık altı ay ömrü kaldığını söylediler. İşyeri hemen izne ayırdı. Kalan süreyi eşi dostu akrabasıyla birlikte geçirebileceğini söyledi. Hüseyin Hollanda’dan memleketi Adana’ya, akrabalarının yanına döndü. Hüseyin’in maaşı her ay düzenli ödendi. Hüseyin’in maaş evrakları düzenli olarak postayla gönderildi. Hüseyin okuma...
    18