Kağıt
Kağıda sığınmak… Yalnızlığını bir parça kağıtla örtmek… Bazen okuyor gibi, bazen yazıyor gibi yapmak… Okur yazar yalnızların kurtarıcısı kağıt. Hararetli sohbetlerden, uçuşan kahkahalardan sürülmüşlerin sığınağı...
Kağıda sığınmak… Yalnızlığını bir parça kağıtla örtmek… Bazen okuyor gibi, bazen yazıyor gibi yapmak… Okur yazar yalnızların kurtarıcısı kağıt. Hararetli sohbetlerden, uçuşan kahkahalardan sürülmüşlerin sığınağı...
Dilek olduğu yerde kalakaldı. Hasan’dan ilk tokadı yediği andaki gibi kaskatı oldu içi. Ne bir şey söyleyebildi, ne ağlayabildi.
"Bir gün dört yazar da dosya gönderdi. Yani daha önce de dördünün birden dosya gönderdiği günler olmuştu ama bu kez dördü birden aynı dosyayı gönderdi."
“Ne kadar sürüyor ki” diyorsun, “Birkaç dakika, bilemedin yarım saat”. O süre böceğin bütün ömrünün yarısıydı belki de.
Sokağa fırladı. Sağa döndü. Koşuyordu. Caddeye çıkan köşede durdu, geriye baktı. Taa ötedeki karaltı… Kesin O’ydu.
Midesinin yükselip ağzına kadar geldiğini hissetti. Kustu. Sabaha karşı içtiği son şişe, safrayla birlikte lavabodan aşağı akmıştı. “Ziyan oldu” diye düşündü.